Bir havalandırma kutusunda çığlık atan katartik beni saf neşeyle güldürdü

Bir havalandırma kutusunda çığlık atan katartik beni saf neşeyle güldürdü

İşte bir "havalandırma kutusunun" boşluğuna çığlık atmak nasıl bir şey

Fotoğraf: Kells McPhillips iyi+iyi

Kutunun içi yastıklı zeminden tavana mavi strafor ile. "Çığlıklarınızın sesini boğmak için," diyor. İçeri giriyorum ve arkamdaki kapıyı kilitliyor. Orada karanlıkla çevrili dururken, kendimi gürültü yapmaya istekli, sanırım: "Tekrar nasıl çığlık atabilirim?"Nedenini bilmiyorum, ama sesimi yükseltmekten korkuyorum, yüksek sesle çok çiğ olmak. Kafamın içinde çığlık atıyorum, oh, bir saat kadar kadar, ama hayatımda kutunun dışındaki sessiz ve göze çarpmayan olmak için yolumdan çıkıyorum.

Ses geçirmez alanı iyi kullanma konusundaki ilk denemelerim boş ve beni kutudan çıkarıyor. Birkaç cesaret veriyor ve beni hemen içeri gönderiyor. Bu sefer bağırmaya hazır hissediyorum. Kapıdaki en küçük çatlaktan, beni neşelendirmeye başlar ve aniden çığlık atıyorum. Yüksek perdeli korku filminde değil, ama en guttural bir şekilde. Ses, kendi içimde derinleşmemiş bir yerden geliyor gibi görünüyor. Çok iyi hissettiriyor.

Birkaç dakika sonra en iyi şey olur. Gülmeye başlıyorum. Gülüyor çünkü olayların tuhaf bir bükülmesi-bir kutudayım, 23 yıllık bastırılmış sevinç, üzüntü, hayal kırıklığı ve duyguyu çığlık atıyorum. Kapıyı bir kez daha açarken rahatladım. "Beni daha uzun süre orada bıraksaydın, ağlamaya başlardım," diyorum. Bu doğru. Karanlık yalnızlık hakkında bir şey, insan duygularının tam spektrumunu iki kez yaşamak istememi sağladı. Ne yazık ki, gerçeklik beni ofise geri çağırıyor. Ona teşekkür ediyorum ve evinde ayrılıyorum.

"Daha fazla çığlık atacağım," diye düşünüyorum eve tren yolculuğunda. Daha da iyisi, "Çığlık atacağım, Sonra gülmek Daha."

Duyguların hem "zor" hem de "yumuşak olabileceğini biliyor muydunuz??" Bu doğru! Meditasyon sırasında zor duygular ortaya çıkarsa, işte eylem planınız.